Trabzonlu olan Ayşegül Cer, göç etmeden önce Eskişehir’de özel bir bankanın şube müdürlüğünde çalışıyordu. Eskişehirli olan Murat Cer ise serbest muhasebeci mali müşavir unvanı alarak, turizm sektöründe bir şirkette muhasebe müdürlüğü yapıyordu. Her ikisi de üniversite yılları ve sonrasında dağcılık, kaya tırmanışı, dağ bisikleti, kamp gibi doğa sporlarıyla ilgilenen çift, Aralık 2020’de Çanakkale’ye göç etti. Çift, Ezine’ye göç sürecinde 20-25 yıllık meslek hayatlarına rağmen emeklilik haklarını henüz kazanamamış olduklarından yapacakları tüm harcamaları birikimlerinden karşılamayı planlayarak yola çıktı ve 2 sene önce arsaları ile evleri için 500 bin lira harcayarak yeni hayatlarına başladı. Ezine’ye göç sürecinde birikimleri ve yatırımlarıyla hayatlarını finanse etmeyi planlayan Ayşegül-Murat Cer, temelde bu plan üzerinden devam ettiklerini dile getirerek şunları söyledi:
ALINTI “Bunun yanında aldığımız arazide bulunan 70 kadar zeytin ağacından elde ettiğimiz organik zeytinyağı yakın çevremizde yoğun ilgi gördü. Herhangi bir kimyevi gübre ve tarım zehri kullanmadığımız gibi doğal yollarla toprak iyileştirmesi, ağaç iyileştirmesi ve verimin iyileştirmesi yönünde çabamızı bilen çevremiz gelecek hasat dönemleri için şimdiden sipariş veriyor. Dolayısıyla zeytinyağımız da geçimimizde küçük de olsa katkı sağlıyor.”
Köyde yaşamanın maliyetinin kişilerin beklentilerine göre oldukça değişken olduğunu, hesap yapmak isteyenler için önemli olanın ise hangi şehirden ayrılıp hangi yörede yaşamayı hedefledikleri olduğuna dikken çeken Cer ailesi, “Mesela Kütahya’da yaşayan bir göçmen adayı Ortaca’da yaşam planlıyorsa maliyetleri artabilir. Eski hayatlarında alıştıkları konfor alanlarını kaybetmek istemeyenler için masrafların azaltılması mümkün değil. Bizim hedefimiz bitkisel kökenli tüm yiyeceğimizi üretmek olduğu için ve henüz ikinci hasat döneminde olduğumuz için masraflarımız azaldı diyemeyiz ancak harcamalarımızın içeriği değişti” dedi.
‘AYLIK 5 BİN TL YETER DEMEK HAYAL KIRIKLIĞI OLUR’
Son 1,5 yılda tek giysi masraflarının satın aldıkları UV korumalı tişört ve şapka olduğunu dile getiren aile, “Toprağa, topraktan üretime yatırım yapmak maliyetlerimizin en önemli kalemlerinden biri haline geldi” diyerek köyde yaşamanın maliyetini merak edenler için şöyle konuştu:
“Köye göç planlayanlar için maliyet yönetimi seçecekleri yöreyle yakından ilgili. Plan yaparken gerçekçi olmak, yöreyi görmek, insanlarla iletişim kurmak önemli. Şehirde konfor alanında klimalı odasında geniş bant internet bağlantısı olan ofisinde oturup ‘bin 500 lira kira versem, bin 500 lira mutfak masrafım olsa, bin lira da harçlığım olsa ayda 5 bin lira yeter de artar bile’ şeklinde hesap yapmak çok büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. Hangi yöreye gitmek isteniyorsa tavsiyemiz yerinde araştırma yapılması.”
‘ZEYTİN TOPLAMANIN YEVMİYESİ 200-300 LİRAYDI’
Köydeki iş imkânlarıyla ilgili günlük yevmiyeli çalışmanın mümkün olduğunun altını çizen Cer çifti, “Zeytin toplama, zeytin budama, çobanlık aklıma gelenler. Zeytin toplama yevmiyesi 2021’in ocak ayında kişi başı ortalama 200-300 lira civarındaydı. Ekim ayından ocak ayı sonuna kadar zeytin toplama, hasat sonrası da yaklaşık 3 aylık ağaç budama sezonu başlıyor. Hesap yaparken örnek verdiğim işlerin tüm yıl değil, sezonluk işler olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
10 dönüm arazi içerisinde 70 kadar zeytin ve meyve ağaçları olduğunu söyleyen aile, 1 dönümlük kısmını sebze bahçesi olarak kullandıklarını, bu alanı da arazide bulunan kaplumbağa, yaban tavşanı ve dışarıdan girebilecek diğer canlılara karşı korumak adına ayrıca tel örgüyle böldüklerini dile getiriyor. Cer çifti, “Arazimizi satın aldıktan sonra sınırları tel örgü ile çevirmek, su kuyusu açtırmak, su deposu kurulumu gibi yüklü masraflarımız oldu. Sonrasında kuyuyu çalıştırmak için jeneratör, motorlu testere, sırt tırpanı, dal öğütücü gibi donanım harcamalarımız oldu. Çiftliğin masrafı jeneratör ve diğer makinaların benzini ile toprak iyileştirme için kullandığımız doğal gübrelerden oluşuyor” bilgisini vererek şunu da ekledi:
ALINTI “Ayrıca herkes köyde yaşayamaz, kesinlikle sevmek ve istemek gerekiyor. Geçici hevesle köye göç keyif değil, eziyet olur. Biz herhangi bir zorluk yaşamadık. Neyle karşılaşacağımızı bildiğimiz ve beklentilerimizi ona kurguladığımız ve hayalini kurduğumuz hayat olduğu için zorluk çekmedik.”