Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Helen Rhodes, ailesiyle birlikte yaklaşık 15 yıldır Hong Kong’da yaşıyordu. Ebelik yapan kadın burada kaldığı süre boyunca binlerce çocuğun dünyaya gelmesine yardımcı olarak birçok kişinin hayatına dokundu. İşini severek yapan Helen, çevresindeki insanlar tarafından ‘türünün son örneği’ olarak anılacak kadar alçak gönüllü ve sıcakkanlı bir insan olarak tanınıyordu. Öyle ki Hong Kong’un Tung Chung bölgesinde yaşayan Helen, komşuları tarafından da çok seviliyor ve sokağa her çıktığında kendisini bir sevgi çemberi içerisinde buluyordu. Yaşadığı yerdeki annelerle sürekli iletişim halinde oluyor, bebekli annelere çocuklarını daha sağlıklı büyütmeleri için sürekli tavsiyeler veriyor ve bu sebepten herkes onu paha biçilemez bir dost olarak görüyordu.
Kovid-19 salgınının başlamasıyla birlikte uzun süre İngiltere’de yaşayan genç kadın yakın arkadaşlarından, akrabalarından, anne ve babasından uzak kaldı. Salgının hafiflemesiyle birlikte hayatında radikal bir değişiklik yapmaya karar veren Helen, yeni bir maceraya atılmak istedi ve İngiltere’ye temelli olarak dönmeye karar verdi. Uzun bir süre sonra yeniden sevdiklerini göreceği için çok heyecanlıydı. Ancak kaderin ağlarını onu için farklı bir şekilde öreceğinden habersizdi.
ÖLÜM UYKUSUNA DALDI
Hong Kong’da yaşayan dostlarıyla vedalaşan aile, İngiltere’ye uçmak için havalimanına gitti. Havalimanında işlemleri tamamladıktan sonra uçağa geçtiler, daha önce yaptıkları İngiltere seyahatlerine benzer şekilde sorunsuz bir yolculuk yapacaklarını düşünüyorlardı. Uçağa bindiğinde oldukça yorgun görünen genç kadın, uçak kalktıktan kısa süre sonra uyumaya başladı.
Annelerinin uyuduğunu gören çocuklar onu rahatsız etmemek için uzun süre sessizce bekledi ancak bu uykunun gittikçe uzamasından şüphelenip annelerini uyandırmaya çalıştıklarında ise acı gerçek ortaya çıktı. Genç kadın nefes almıyordu. Yaklaşık 8 saat sonra durumun anlaşılmasının ardından olaya müdahale eden kabin ekipleri Helen’in uyuduğu sırada hayatını kaybettiğini tespit etti. Talihsiz kadının cansız bedeni de uçak Almanya’nın Frankfurt şehrine inene kadar çocuklarının yanında kaldı.
Uçağın Frankfurt’a inmesinin ardından cenaze uçaktan çıkarıldı. Genç kadının çocukları ve kocası ise cenazeyi Almanya’da bırakarak işlemleri başlatmak üzere İngiltere’ye gitti. Ancak Helen Rhodes’un cenazesi henüz Almanya’dan ülkesine gönderilemedi. Arkadaşları da aileye cenaze masraflarında yardımcı olmak için bir bağış kampanyası başlattı. Kampanyada şu ana kadar 21 bin 76 pound (yaklaşık 458 bin TL) toplandı.
AİLESİ ‘KALP KRİZİ’ DİYOR
Genç kadının ölüm haberinin ardından dostları da büyük bir üzüntü yaşadı. Ailesi, Helen Rhodes’in kalp krizinden öldüğünü düşünüyor. Talihsiz kadının İngiltere’de yaşayan tanıdıkları ise yaşananların ardından, “Çok zinde ve sağlıklı bir insandı ve bu sebeple yaşananları anlamakta güçlük çekiyoruz. Yaklaşık 15 yıl önce Hong Kong’a taşındılar ama buradaki evleri de hep durdu. Geri dönüp yeni bir hayata başlamayı dört gözle bekliyorlardı. Buradaki evlerine tadilat yaptırıp İngiltere’ye yerleşeceklerdi” dedi. Aileyi uzun yıllardır tanıyan bir başka komşu da, “Yaşananlar gerçekten çok üzücü. Yaklaşık 35 yıldır burada oturuyorum ve aileyi uzun süredir tanıyorum. Hemen her yaz buraya gelip tatil yaparlardı. Olanları öğrendikten sonra çok üzüldüm” diye konuştu.
UÇAKTA ÖLÜM GERÇEKLEŞİRSE…
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) uçuş sırasında rahatsızlık geçiren yolculara müdahale edilmesiyle ilgili bir yönergesi bulunuyor. Bununla birlikte hava yolu şirketleri, çalışanlarına verdikleri eğitimlerde bu tarz durumları da simüle ediyor ve bu doğrultuda gerekli eğitimleri veriyor. Buna göre yolculardan birinin rahatsızlanması durumunda kabin ekibi ilk müdahaleyi gerçekleştiriyor. IATA, uçuş ekibinin türbülans veya diğer engellemelere maruz kalmadığı sürece bilincini yitirmiş bir yolucuya en az 30 dakika kalp masajı yapmasını öneriyor. Bu sırada uçakta doktor olup olmadığı kontrol ediliyor ve pilotlar bilgilendiriliyor.
Kokpit ekibinin durum hakkında bilgilendirilmesinin ardından, bu konuda neler yapılacağı hakkındaki son kararı pilotlar veriyor. Uçağın varış noktasına uzak olduğu veya uçaktaki tüm koltukların dolu olduğu durumlarda kokpit ekibi geri dönüş kararı alıyor. IATA’nın konu hakkında yaptığı önerilerde ise hayatını kaybeden yolcunun uçağın en arkasında müsait durumda olan koltuklara bağlanması tavsiye ediliyor. Bu koltuklar dolu ise yolcunun business class bölümüne yatırılıp bağlanması tavsiye ediliyor. Tüm koltukların dolu olması durumunda ise hayatını kaybeden yolcu oturduğu koltuğa bağlanıyor. Ölen yolcu güvenli bir şekilde bağlandıktan sonra üzeri battaniyeyle örtülüyor. Uçağın iniş yapmasının ardından tüm yolcular indikten sonra cenaze havalimanı personeli tarafından hayatını kaybeden yolcunun tüm kişisel haklarını koruyacak şekilde uçaktan tahliye ediliyor.