Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 14’üncü haftasında oynanması planlanan ancak 2 kez ertelenen maçta Antalyaspor’u konuk etti. Heyecan dolu müsabaka 0-0’lık eşitlikle tamamlandı. Spor yazarları, Beşiktaş’ın futbolunu köşelerinde değerlendirdi.
İşte Beşiktaş – Antalyaspor müsabakasının ardından yapılan değerlendirmeler…
ÇOCUKLAR HEP GÜLSÜN / BURCU KAPU
Böyle büyük bir acıdan sonra lig nasıl başlayacak, oyuncular nasıl konsantre olup oynayacak, bizler nasıl izleyip yorumlayacağız diye düşünüyorduk. Lig erteleme maçlarıyla bu hafta sonu geri döndü. Döndü dönmesine ama iki gündür oynanan karşılaşmalar gösterdi ki, bedenlerimiz burada ruhlarımız kayıp. Her karşılaşma öncesinde organize edilen anma seremonileri, tribünlerde gözlerinde yaşla, bu anmanın parçası olan muhteşem taraftarlar, acımızın hala ne kadar büyük, ne kadar taze olduğunu gösterdi. Ve Beşiktaş… Dün maçın tam 4:17 dakikasında tüm taraftarların sahaya attığı oyuncaklar yine gözümüzün önüne depremzede çocukları getirdi, yine boğazımızı düğümledi.
Peki ya maç mı? Tam Ghezzal ilk 11’e döndü derken, ısınma esnasında sakatlanıp kadrodan çıkması, Dele Alli’ye yer açtı. Henüz bekleneni karşılayamayan oyuncu, her ne kadar istekli gözükse de, top almak için çok fazla orta sahaya gelmek zorunda kalınca, gol atacak oyuncuların da çok az topla buluştuğunu gördük. İkinci yarıda yerini Tayfur’a bıraktı ama o da yaratıcılığa çözüm olmadı. Beşiktaş oyununun en büyük zaafı, tek bir oyuncuya, Gedson’a bağımlı olması… Beklerden şampiyonluk sezonundaki katkıyı alamıyor. Dikine oyunda çok top kaybı yapıyor. Bu sezon adına en olumlu şey Gedson Fernandes performansıydı. O da bu maçı rakip ceza sahasında hiç topla buluşamadan tamamlayınca, Beşiktaş ligde üst üste üç maçı galibiyet alamadan tamamlamış oldu.
Beşiktaş’ta topun hızı yavaş, tempo yok, çalım yok, dripling yok, rakip ceza sahasında etkili bir şekilde kalabalıklaşamıyor. Yani ligdeki son iki maçında siyah-beyazlıları eleştirdiğimiz her şey devam ediyor. Yarışta Beşiktaş’ın üst sıralardaki rakiplerinden farkı, kötü oynarken bile kazanmayı sağlayacak kalite eksikliği… Bu bazen Valencia gibi golcü bir isim, bazen Icardi gibi ligin üstünde bir kalite olabilirken siyah-beyazlılarda Ghezzal’ın yokluğunda bu role soyunabilecek bir oyuncu yok.
‘WRIGHT OLSA BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİRDİ’
Antalyaspor’da ise santrfor eksikliği öne çıkıyor. Giden H. Wright olsa birçok şeyi değiştirebilirdi. Uzatma dakikalarında kaleci Ataberk önce penaltı yaptırıp, ardından Cenk’in kullandığı penaltıyı kurtarınca takımını hem bir puanda tuttu hem de çıktığı ilk lig maçında dikkatleri üzerine çekti.
Ligde oynanan erteleme maçlarının hiçbiri için tempolu, heyecanlı bir maçtı diyemeyiz. Sanırım oyuncular da bizler gibi… Kendimizden düşünelim. Hayata, işe ne kadar konsantre olabiliyoruz diye. Ortak bir keder var havada…
Bir Tezer Özlü sözüyle bitirelim: Her şey geçiyor hiçbir şey geçmese de…
KAÇAN BALIK BÜYÜK OLDU / BİLAL MEŞE
Binlerce canımızı kaybettik, hadi siz gelin de yeniden start alan maçlara konsantre olun! Üzülmek ne kelime kahrolduk, günlerdir gözümüze uyku girmiyor. Ülke olarak acımız çok büyük. Maçın 4. dakikasında sahaya çocuklar için atılan oyuncakları izledikçe gözyaşımı tutamadım, o sırada ‘bir başkadır benim memleketim’ şarkısı çalıyordu, tribünler, futbolcular adeta duygu patlaması yaşadılar, ben de onlara eşlik ettim. Yıkıldık ama ayağa kalkacağız, hep birlikte.
Ara transferde kadrosunu 4 oyuncu ile güçlendiren Beşiktaş’ta statü gereği yeniler tribüne çıktı. Kartal’ın en önemli kozlarından Ghezzal, açıklanan 11’de vardı, sonra ısınırken adalesinden sakatlandı!
Kartal maça arzulu, tempolu ve baskılı başladı, ne var ki her geçen dakika anlaşılmaz bir şekilde vites küçülttü! Diyeceksiniz ki pozisyonu yok muydu, elbette vardı, gelin görün ki sık sık ofsayta takılı kaldılar!
Aboubakar’ın yokluğunu Muleka’nın dolduramayacağını dün bir kez daha gördük, ya ayağı kaydı, ya da rakip savunmanın arasında kayboldu! Cenk Tosun gibi bir golcünün kanata çekilmesine de doğrusu pek anlam veremedim. Ha sıkışırsınız, alternatifiniz olmaz, çekersin kanata, gıkımız çıkmaz. Muleka mı, Cenk mi, sabaha kadar Cenk kardeşim!
‘NKOUDOU, ‘AFOROZ’ YEDİ!’
Maç öncesinde tribüne çıkan oyuncuların mazeretleri vardı, açıklaması da… Peki, Nkoudou nerede? Ne tribünde ne yedek, ne de sakat olduğuna dair bir emare yok. Sanırım ‘aforoz’ yedi. Bence yanlış, çünkü Kartal’ın çilingiridir!
Konuk takım her ne kadar kabuğuna da çekilse, Beşiktaş’ın pas hatalarından kazandığı toplarla ofansa çıktı, nitekim ilk yarının en net pozisyonunu 30’da kaptan Veysel’le kazandı. Tecrübeli oyuncu yükseldi kafayı çaktı, doksana giden topu Mert müthiş çıkardı.
Şenol Güneş’in Semih ve Kerem gibi genç oyuncuları sahaya sürmesinden sonra Kartal, özellikle son yirmi dakikada baskı ve tempoyu artırdı. Gelin görün ki bu iki faktör öyle aman aman pozisyon üretimine yansıma yapmadı. Penaltı dışında Redmond ve Cenk Tosun’un pozisyonları var, kaleci Ataberk bunlara geçit vermedi.
Gelelim 90+7’de Cenk’in düşürülmesinden kazanılan penaltıya… Valla, bence tartışılır, gri bir pozisyon, demem o ki Cenk kaleciye takılıyor, ancak Ataberk’in bir teması söz konusu, sanırım hakem bunun için beyaz noktayı gösterdi. Cenk ligde ilk kez bir penaltıyı gole çeviremedi, ama kalecinin hakkını da yemeyelim. Evet, erteleme maçında sürekli savunmada kalan Antalya, istediğini alıp, evine dönerken, Beşiktaş zirve yarışında avantajını bol keseden harcamaya devam ediyor!