New York merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Ratings, Türkiye’ye sermaye akışıyla ilgili tahminini paylaştı.
Gelişmekte olan bazı ekonomilere 2013’ten bu yana en yüksek seviyede sermaye akışı olması bekleniyor.
Fitch Ratings, “Gelişmekte Olan Piyasalara Net Sermaye Akışları Güçlü Bir Şekilde Toparlanacak” başlıklı bir analize imza attı.
“Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda yer alan dokuz gelişmekte olan ülkeye odaklanarak en büyük gelişmekte olan piyasalara net özel sermaye akışlarındaki eğilimler incelendi.
Listede Türkiye de var
Bu ülkeler arasında Türkiye, Meksika, Güney Kore, Güney Afrika, Brezilya, Polonya, Hindistan, Endonezya ve Rusya yer aldı.
Analizde, Çin haricindeki gelişmekte olan piyasalara yönelik net sermaye akışları doğrudan yabancı yatırımlar, portföy öz kaynakları, portföy borçları ve banka akışları olmak üzere dört kategoriden oluştu.
Net sermaye akışı 200 milyar dolarla en yüksek seviyeyi görecek
Buna göre, gelişmekte olan piyasalarda gelişmiş ekonomilere göre daha yüksek büyüme ve ABD Merkez Bankası’nın bu yıl içinde faiz indirimine gideceğine ilişkin beklentilere bağlı olarak, bu yıl gelişmekte olan piyasalara net sermaye akışı 200 milyar dolarla 2013’ten beri görülen en yüksek seviyeye çıkacak.
Büyük kısmını doğrudan yabancı yatırımlar oluşturuyor
Böylece, gelişmekte olan piyasalara sermaye akışları bu yıl güçlü şekilde toparlanarak bu ülkelerdeki GSYH’nin yüzde 2,2’sine ulaşacak.
Gelişmekte olan piyasalara sermaye akışlarının büyük kısmını doğrudan yabancı yatırımlar oluştururken, yatırım destinasyonları arasında Hindistan, Brezilya, Meksika ve Endonezya, zaman içinde kalıcı net sermaye girişleri kaydeden ülkeler olarak öne çıkacak.
2007’de 408 milyar dolarla zirve yaptı
Söz konusu dokuz gelişmekte olan piyasaya sermaye akışı 2007’de 408 milyar dolarla zirve yaparken, bu rakam ülkelerin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 5’ine denk gelmişti. Bu ülkelere sermaye akışı 2015’ten itibaren önemli ölçüde zayıflamıştı.
Gelişmekte olan dokuz piyasaya sermaye akışı son iki yıldır oynaklık gösterirken, 2022’de negatife dönmüş ve 2023’ün üçüncü çeyreği itibarıyla Rusya’dan çıkışlardaki artışın etkisiyle yeniden toparlanma eğilimine geçmişti.