Kendini, ‘bir karavan ve bir kedi ile yollara düşen adam’ olarak tanımlıyor Baran Akyüz. Önce İstanbul’da kendine küçük bir kafe açan Akyüz, hayatını düzene sokunca artık zorunluluktan değil, kendi isteğiyle farklı yerleri gezip görmeye başladı. “Ben aslında gezgin olmayı hayal etmeden gezgin oldum” diyen Baran Akyüz, “Zaten hep sevdim doğa ile iç içe olmayı. Giderek daha çok vakit geçirme şansım oldu ve en sonunda da tüm hayatımı değiştirip gezgin bir yaşamı seçtim. Önce ruhum özgürleşti, sonra şartlar olgunlaştı diyebilirim. Ailem ise sonuna kadar desteklediler. Özellikle aynı zamanda birlikte iş yaptığımız erkek kardeşimin desteği, evim dediğim Sanat Evim’i var eden ailem, dostlarımın desteği… Onların varlığı sayesinde hayalimi yaşıyorum hayalimi” sözleriyle bu hayata başlangıç hikayesini anlattı.
‘MADDİ BAĞLARIMDAN TAMAMEN KURTULDUM’
‘Rotasız Baran’ lakabıyla tanınan Baran Akyüz’ün karavandan önce bir ev düzeni ve her gün kapısını açtığı bir kafesi vardı. O günleri anlatırken, “Aslında bu yaşantımdan hiç de mutsuz değildim. Güzel iş arkadaşlarımla, dostlarımla birlikte kendimize rengarenk ve eğlenceli bir hayat kurmuştuk” diyen Akyüz sözlerine şöyle devam etti:
“Şehir hayatından bir anda kopmadım. Kafeyle bağlarım bir süre devam etti. Ancak karavanı büyütüp işimi de taşıyabilir hale geldiğimde İstanbul’daki evimi de kapattım ve maddi bağlarımdan tamamen kurtuldum. Gözüm hiç arkada kalmadı. Ben sadece kendi hayalimi değil, yıllarca benimle birlikte buna ortak olmuş dostlarımın da düşlerini gerçekleştiriyorum. Onlar olmasa yollarda olamazdım. Evim küçüldü ve tekerlekler üzerine kondu, kafem de evimin içine sığacak şekilde seyyar hale geldi. Yani eskiden olduğu gibi yine kahve satıyorum ve yine başımı sokacak bir evim var ama en büyük fark artık her gün başka bir manzaraya uyanma şansımın olması.”
4 SENE ÖNCE 550 BİN TL’YE YAPTI, ŞİMDİ 1.5 MİLYON
Karavan yaşamını 6 yıldır sürdüren Baran Akyüz, bunun 3 yılı aşkın bir süresinde de tamamen kentteki yaşamını bırakıp karavanda yaşamaya başladı. Bu yaşamı deneyimlemeye de küçük bir minibüs alıp karavana çevirerek girişti. Bunun her zaman içinde olan gitme isteğine ne kadar uygun olduğunu görünce tamamen yollarda bir yaşam sürdürmeye karar verdi.
“O yüzden böyle büyük bir araç alarak tüm ihtiyaçlarımı karşılayacak şekilde yeniden tasarladım. Aslında geçiş sürecim hem öncesindeki kamp deneyimlerim, hem de küçük karavanım sayesinde oldukça organik gelişti” diyen Akyüz, “Çevremden aldığım destek ve içimdeki hevesle de bu kararımda zorlandığım söylenemez. Bu karavan şu anki haline gelene kadar tabii ki birçok kalemde masraf çıkardı. Ancak şu haliyle 3-4 sene evvel bana ortalama 550 bin TL’ye mal olan karavanı şu an yapmak isteseniz fiyatı 1.5 milyon. Bunun benim hem evim hem kafem olduğunu düşünürsek maliyeti artırması doğal. Çok daha uygun seçeneklerle de yollarda yaşanıyor” dedi.
‘YERLEŞİK YAŞAMA GEÇMEK AKLIMIN UCUNDAN BİLE GEÇMİYOR’
“Yaşadığım ruhsal, bedensel ve düşünsel özgürlüğü bırakıp yerleşik yaşama geçmeyi hiç düşünmüyorum. Aklımın ucundan bile geçmiyor. Aksine hayatım insanları motive edebiliyorsa bununla gurur duyuyorum” diyen Baran Akyüz, karavan yaşamının zorluklarını ise şöyle anlattı:
“Böyle yaşamanın elbette zor tarafları da var, hem de tahmin edilenden çok. Ben çok uzun zamandır hayal ettiğim şeyi yaşadığım için hiçbir zorluğu gereğinden fazla dert etmiyorum. En bunaldığım anda bile, kentte bu sıkıntıların kaç katını yaşayabileceğimi düşünüp bir kez daha şanslı olduğumu fark ediyorum. Karavan yaşamının elbette ki kimi ısınma, su, elektik, araç bakımları gibi teknik zorlukları var. Yollarda kalmak istemiyorsanız, her gün disiplinli bir şeklide tamamlanması gereken birçok iş yapmalısınız. Bunlar günlük hayatın rutini haline geldiğinde zorluk olmaktan çıkıyor.”
‘DOĞADA HİÇBİR ŞEYE PARA VERMEDEN YAŞAYABİLİRSİNİZ’
Kendi geçimini sağlayacak kadar kazanmanın yeterli olduğuna dikkat çeken Baran Akyüz, “Bunun için ‘Rotasız Kafe’ asgari bir geçim sağlıyor. Doğada hiçbir şeye para vermeden yaşayabilirsiniz. Zor ama mümkün” diyerek şehir yaşantısıyla karavan hayatı arasındaki farklara değindi. “Evinizde ise hiçbir şeyi kullanmadığınız durumda bile en temelde kira ödersiniz” diyen Akyüz, “Daha önce değil ama son dönemde karavanın en büyük masrafının benzin olduğunu söyleyebilirim. Bu yüzden nice rotalar iptal edildi. Gerçi kentteki kira artışlarını da duyunca en azında karavanı bir yerde sabitleyip aylarca tasarruflu yaşayabileceğim fikri bir kurtarıcı olarak duruyor önümde“ diye konuştu.
Baran Akyüz, tekerlekler üzerine inşa edilmiş evi ve kedisi Rota ile öncelikle olmak istediği yerde, yollarda yaşıyor. “Hatta bazen nereye gittiğimizi bile bilmeden rotasızlığın keyfini çıkarıyoruz” diyen Akyüz, gidecekleri yerleri belirleyen nedenlerin değiştiğini dile getirdi. Genelde de yolda rotaların yeniden hesaplandığını söyleyen Akyüz, “İklim koşulları, yolların durumu, karavan için uygun alanlar, Rota’nın rahat edebileceği yerler, görmeden ölmek istemediğim yerler, dostlarımızın önerileri ve davetleri… Konaklama yerimizi seçerken birçok etken oluyor” ifadelerini kullandı.
‘SOKAKTA MIYIM YOKSA EVDE MİYİM BUNU ANLATMAK ZOR’
Akyüz, şimdiye kadar daha uygun iklim koşullarına sahip olması nedeniyle ağırlıkla kıyı bölgelerinde konakladı ama bu 6 yıllık süreçte her bölgeyi gezip görme şansının olduğunu da sözlerine ekliyor. “Bu süreçte gittiğim yerlerde zaten az ya da çok tanınır olmuştum” diyen Akyüz, “Karavanım dikkat çekiyor ve insanlar merakla, dostça yaklaşıyor. Bu en büyük güven gerçekten. Her yerde ihtiyaç anında yardıma koşacak güzel insanlar tanıdım, sevdim. Yasaklar zamanında yaşadığımız birkaç gergin denetim dışında canımı sıkan bir durumla da karşılaşmadım. Sokağa çıkmak yasaktı ama ben sokakta mıydım evimde mi bunu bazen anlatmak zordu” yaşadığı duyguyu paylaştı.