Türkiye’nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Büyük yıkıma yol açan depremler sonrası bölgelerde, arama-kurtarma çalışmaları sürüyor. DEÜ DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, DEÜ-DAUM’dan Öğretim Görevlisi Dr. Özkan Cevdet Özdağ ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak da deprem bölgesine giderek incelemelerde bulundu.
‘İLK 3 AY 7.7 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMİ ÜRETTİ’
Kendisi de Hataylı olan ve bazı uzak akrabaları göçük altında kalan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Yüzyılın en büyük depremine neden olan fayların yüzey kırıklarını haritalamaya devam ediyoruz. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalara göre, en az 5 fay segmentinin kırılarak, bu depremlere neden olduğunu söyleyebiliriz. Bu fay parçaları; 5 ilin-Hatay, Maraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep içinden geçiyor. Güneyden kuzeye doğru Amanos, Pazarcık, Erkenek, Sürgü ve Çardak Fayı. İlk 3 fay, 7.7 büyüklüğündeki depremi üretti. Son 2 fay ise 9 saat sonra tetikleyerek 7.6 büyüklüğündeki depremi meydana getirdi. Böylece toplam 500 kilometreye yakın uzunlukta bir kırılma gerçekleşmiş oldu” dedi.
‘İSTEDİĞİNİZ HER YERE YAPI YAPAMAZSINIZ’
Depremin bu kadar büyük olmasının gerekçesine de değinen Prof. Dr. Sözbilir, “Bu faylar, tek başına kırılmış olsalardı; bu kadar büyük deprem üretemeyeceklerdi. Ama birbirleri ile birleşerek kırıldıkları için depremin büyüklüğü ve yıkım derecesi artmış oldu. Fay aslında doğanın kendi içindeki en büyük hatasını oluşturur. İngilizce ‘fault’ kelimesinden türetilmiştir. Doğanın içindeki bu hataya hata ile karşılık vermişiz. Bu yüzden binlerce kişi, enkaz altında kaldı. Aynı hataları yapmaya devam edersek, yaşam süremiz gittikçe kısalacak. Bu nedenle yetkin mühendise, bilim insanına şiddetle ihtiyaç var. Bu depremler şunu net bir şekilde ortaya koydu; yeryüzünde istediğiniz her yere bina-yapı yapamazsınız. Kısacası ‘Fayın üzerine bina yaparım, taşıma gücü çok zayıf zemine, sıvılaşma tehlikesi olan zemine bina yaparım’ diyenler, sınıfta kaldı” diye konuştu.