Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgelerde yaşayanların çevre illere göç etmesi akıllara ‘Seçim ertelenir mi?’ sorusunu da getirdi. AK Parti’li kaynaklar, sadece savaş halinde seçimin 1 yıl ileriye atılabileceğini belirtirken seçimin 18 Haziran’ı 1 gün dahi geçmeyeceği konusunda hemfikir olduklarını söylüyor.
Öte yandan 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili de 2 Mart’taki toplantıya dikkat çekildi.
CNN Türk Ankara Temsilici Dicle Canova konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; Konuştuğum AK Parti’li kaynaklar erteleme konusunda çok net. Yani erteleme yok deniyor. ‘Hepimiz 18 Haziran’ı 1 gün dahi geçmeyeceği konusunda hemfikiriz’ ifadelerini kullanıyorlar. Çünkü neden? Anayasa malum bu süreçte konuştuk. Sadece savaş hali durumunda seçimin 1 yıl ileriye atılabileceğini hükme bağlıyor. Bunun dışında hiçbir seçeneğin olmadığı ifade ediliyor ve AK Parti’nin de bu sebeple anayasa ve yasalara aykırı bir adım atmayacağının altını çiziyor partili kurmaylar.
Kendi içlerinde artık yavaş yavaş siyasi değerlendirme toplantıları yapmaya başladılar. Çünkü bir yandan da artık zaman işliyor. En son tarih 18 Haziran… Dolayısıyla 60 gün önceden seçim takvimi de başlayacağı için 18 Nisan… Ama onun ötesinde daha önce Cumhurbaşkanı’nın verdiği bir sinyal vardı. Seçim tarihinin 14 Mayıs’a çekilebileceği yönünde. Yani 10 Mart yönünde seçim kararını Cumhurbaşkanı alabilir. Bu seçenek hala masada, söylenen bu.
“HEM SİYASİ PARTİLERİN HEM DE YSK’NIN ÖNÜNDE”
14 Mayıs’ta seçim yapılabileceği güçlü bir ihtimal olarak pazartesi gününden beri dillendiriliyor. Ancak benim bugün sabah itibarıyla konuştuğum AK Parti’li kaynaklar; ‘Henüz net ve kesin bir karar alınmış değil’ ifadesini kullanıyorlar. ‘Henüz vakit var. Şimdiden kesin, bağlayıcı bir karar almak doğru olmaz’ diyorlar. Neden? Çünkü bölgeye dönük çalışmalar bir taraftan sürüyor. Yani ne, nasıl yapılır, kaç kişi göç etti… O göç edenlerin nasıl oy kullanacağı. Tüm bunlar çok teknik ve açıkçası başa çıkılması zor problemler gibi duruyor. Hem siyasi partilerin önünde hem de YSK’nın önünde.
Ama AK Parti’li kaynaklar şunu söylüyor, net: ’14 Mayıs’ta 18 Haziran arasında her an olur düşücesiyle seçim iş ve işlemlerini hazır tutmaya gayret gösteriyoruz’ ifadesini kullanıyorlar.
14 Mayıs-18 Haziran arasında her an olabilir. Henüz net bir takvim, net bir karar almadık. İbre biraz daha ağırlıklı 14 Mayıs kararından dönülmemesi yönünde olsa da bir ihtimal benim tüm bunlardan çıkardığım, belk bambaşka bir tarih de duyabileceğiz. 18 Haziran değil, 14 Mayıs değil ama ’28 Mayıs’ denebilir mi? Denebilir.
MUHALEFETİN SEÇİM TARİHİ İDDİASI
Tabi muhalefetin bir taraftan da bunu söylüyorlar. “AK Parti seçim istiyormuş gibi davranıyor. Ama sonra YSK çıkıp diyecek ki; ‘Yetiştiremeyiz.’ Ve böylece AK Parti, ‘Ben yapmak istedim ama olmadı’ diye erteleyecek” gibi bir iddiası da var. Ama bunu AK Parti cephesi kesinlikle kabul etmiyor. ’18 Haziran’ı 1 gün dahi aşmayacağı yönünde kesin kararımız var’ diyorlar. Göreceğiz.
DEPREMZEDELER NASIL OY KULLANACAK?
Hem partilerin hem YSK’nın önünde duran en önemli problem gibi duruyor bu süreçte. Edindiğim bilgilere göre neredeyse 2 milyonu aşkın bir nüfus deprem bölgesinden göç etmiş vaziyette. Yine deprem bölgesi içerisinde göç var. Mesela Adıyaman’da merkezde, Hatay’da merkezde yaşayanların bir kısmı köylere gitmiş vaziyette. Bunun da 1 milyonluk nüfusu ifade ettiği ilk tespitlere göre belirtiliyor.
Dolayısıyla bu 2 milyonun üzerinde göç eden nüfus nasıl oy kullanacak? Kullandığı oy nereye sayılacak? O illerin temsili değişmeyecek. YSK, 31 Aralık 2022 tarihli esas alınan nüfus sayımı üzerinden illerin milletvekili dağılımını açıklayacak. Vekil sayıları değişmeyecek ama nüfus düşük, nasıl olacak?
Seçim Kanunu değişirse anayasanın 1 yıl içinde uygulanamaz kuralı devreye giriyor, anayasanın değişmesi gerekiyor. CHP kurmayları diyor ki; Seçim Kanunu değişmeden İl Nüfus Müdürlerinin görevlerine ilişkin bir kanunda değişiklik yapılarak, bir küçük ekleme yapılarak bu göç etmiş depremzedelerin gittikleri illerde onların yoğunluklarının bulunduğu bölgelere özel sandıklar kurularak bu sandıklarda oy kullanmaları, ama verdikleri oyun da deprem öncesi yaşadıkları illerde sayılması gibi bir önerileri var.
Bunu AK Parti’li kaynaklara sorduğum zaman öncelikle şu söyleniyor; ‘Seçim Kanunu’nda veya bir başka kanunda fark etmez, seçimle ilgili yapılacak herhangi bir ekleme veya değişiklik anayasada da değişiklik gerektirir. Bu net. Dolayısıyla kanunlarda herhangi bir seçime dönük değişiklik yapılması çok mümkün görünmüyor.’ ifadesini kullanıyorlar. Bir de tabi AK Parti’li kaynaklar ‘Muhalefet bunu konuşur ama yapmak istemez.’ iddiasında. Yani bir anayasa değişikliği gündeme gelirse sonuç alınamayacağını düşünüyorlar.
Peki AK Parti ne diyor? ‘Mevcut şartlarda yasal düzenlemeler ve Yüksek Seçim Kurulu ne öngürürse o yapılacak’ ifadesi kullanılıyor. Yasa ne öngörüyor? Seçmen kütüklerinin askıya çıkması, belli bir zaman tanınması, orada kayıt değiştirmek isteyenlerin kayıt değiştirmesi, gittikleri ilde oy kullanması, kayıt değiştirmeyenlerin de seçim günü yaşadıkları ile gidip oy verip dönmeleri. Aslında mevzuat bunu getiriyor. Bunun dışında herhangi bir değişikliği öngörmüyor.
6’LI MASANIN BÖLGEYE İLİŞKİN NASIL BİR ÇALIŞMASI VAR?
CHP’den başlayalım… CHP 110 milletvekilini gruplara ayırdı. Deprem bölgesinde sadece çalışmıyorlar ama bu gruplar aynı zamanda göç edilen illerde de çalışmaya başladı. Ki ağırlıklı 12 il diye tespit etmiş CHP. Mesela Ankara’da 190 binin üzerinde resmi kayıtlı göç etmiş depremzede var. Bunu net söyleyebiliyoruz. Mersin, Antalya, Muğla, Eskişehir, Bursa, Nevşehir (22 bin depremzedenin Nevşehir’e yerleştirildiği bilgileri geliyor), Balıkesir yine göç alan iller arasında CHP cephesinde belirlenmiş. Ve yine buralarda da gruplar halinde milletvekilleri görevlendirildi. Orada çalışıyorlar. 10 ildeki parti üyelerini de CHP tek tek telefonla arıyor. Bu bilgiyi edindim. ‘Durumunuz ne?’, ‘Geçmiş olsun’, ‘Bir ihtiyacınız var mı? diye CHP bu depremin etkilediği 10 ildeki üyelerini tek tek arıyor. ‘Geçmiş olsun’, ‘Durumunuz nedir? diye sorduktan sonra da ‘Dönmeyi düşünüyor musunuz?’ sorusunun yönelttildiği ifade ediliyor. Edindiğim bilgiye göre bu soruya yanıt verenlerin yarısı ‘Çadır ve konteyner imkanı olduğu zaman döneceğim’ yanıtı vermiş. CHP’ye göre seçim günü bu göç edenlerin büyük bir kısmı, neredeyse yarısı kendi ilinde olacak gibi görünüyor.
Burada benim dikkatimi çeken biraz da trajik bulduğum bir durum var. Açıkçası; Adıyaman’da aranan her 3 kişiden biri telefona yanıt vermemiş. Hatay’da yüzde 60’ı yanıt vermemiş. Bu elbette bir kısmının ne yazık ki yaşamını kaybettiği anlamına gelirken büyük bir kısmının da şu anda cep telefonu, telefon imkanı olmadığı anlamına geliyor. Sık sık da zaten bölgeden ‘Telefon ihtiyacı giderilmeli’ çağrıları geliyor.
İYİ Parti de sahada. Bütün milletvekilleri Genel Başkan dahil sahada. Tek tek hem deprem bölgesinde sorunları dinleyip hem de talepleri alıp çözüm üretmeye çalışıyorlar ama bir taraftan da seçime dönük açıkçası hem parti üyeleri hem de potansiyel seçmenlerle ilgili nabız da tutuyorlar. diyebilirim.
MUHALEFETİN ADAYI NETLEŞTİ Mİ?
Konuştuğum muhalefet kaynakları, ’13 Şubat’taki toplantı neyse 2 Mart’taki toplantı da o. Öyle bakabilirsiniz’ mesajını verdiler. Malum deprem öncesi 13 Şubat tarihi ilan edilmişti. 6 partinin lideri artık adayı konuşmak, ete kemiğe büründürmek üzere bir araya gelecekti. Ya o gün aday açıklanacak ya da adayın açıklanacağı takvim duyurulacaktı. 2 Mart’ta da aynı yaklaşım sürüyorsa bu demektir ki, 2 Mart’taki 6’lı masa toplantısında artık aday ete kemiğe büründürülecek gibi duruyor.
İYİ Parti henüz o beklenen yeşil ışığı yakmadı. Malum başından beri CHP, ‘Bizim adayımız Kılıçdaroğlu’ diyor. Çok netler bu konuda. 6 parti arasında Bu noktada bir değişiklik var mı? Özellikle İYİ Parti açısından… ‘Kılıçdaroğlu’na yeşil ışık yakıldı mı?’ dediğim zaman, bir miktar daha mesafe alındığını söylüyor CHP’li kaynaklar. Ama tabi dikkatlerimiz 2 Mart’taki toplantıda olacak. Bir taraftandan da muhalefette seçim tarihini dört gözle bekliyor. 14 Mayıs ona göre şekillenecek, 18 Haziran ise ona göre şekillenecek. Ama artık çok fazla uzatmayacaklarını anlıyorum. Kendi içlerinde de özeleştiri de bulunuyorlar biraz geç kalındığına dair. 2 Mart’ta 6 partinin lideri ya adayı ete kemiğe büründürmek ve açıklama ya da ne zaman açıklanacağına dair takvimi oluşturmak üzere bir karar verecek gibi duruyor.